Sevdiğim bir diziyle daha karşınızdayım. Bu dizi Jo Jung-Suk’u izlediğim ilk diziydi. Bu diziden sonra hayranları arasına ben de katıldım. Park Bo-Young’un oynadığı dizilere bakarken denk geldim ve izlemeye başladım. Park Bo-Young’un oyunculuğunu çok seviyorum. Çok sevimli bir kadın. Dizileri de genelde kötü olmuyor. Bu dizi de bir şekilde beklentilerimi karşıladı diyebilirim. Sonlara doğru toparlayan bir diziydi. Çok iyiydi diyemem. Bu diziden daha iyilerini izledim. Şimdi çok uzatmadan konusunu anlatıp, daha detaylı bilgi vereyim…
Oh My Ghost Konusu
Na Bong-Sun, hiç arkadaşı olmayan, öz güveni az, sessiz, sakin bir kadındır. Bir restoranda, baş şefin yardımcısı olarak çalışmaktadır. Kendini ezdiren, sessiz bir tip olduğu için bütün ayak işlerini de o yapar. Ama büyük bir yeteneği vardır. Na Bong-Sun hayaletleri görebilmektedir. Bu yüzden içine kapanık bir şekilde yaşamaktadır. Restoranın sahibi ve aynı zaman da baş şef olan Kang Sun-Woo’na gizli bir aşk beslemektedir. Onun işlerini hayranlıkla izler.

Kang Sun-Woo, yetenekli bir şeftir. İşini severek yapar. Çalışanlarıyla çok ilgili gözükmese de aslında iyi bir patrondur. Çevresinde dikkat çeken biridir. Öz güveni yüksek bir adamdır. Kadınların ilgi gösterdiği, yıldız şeftir. Aşktan yana çok şanslı biri değildir. Eski sevgilisini unutmaya çalışmaktadır.

Shin Soon-Ae, bir hayalettir. 35 yaşında ölmüştür. Deli dolu bir karakteri vardır. Öz güven sahibidir. Hiç evlenmeden öldüğü için ruhlar arasında en pişmanlık duyan ruh haline gelmiştir. Erkeklere karşı yüksek bir ilgisi vardır. İnsanların bedenlerine girip erkeklerle beraber olmaya çalışır. Bir gün Na Bong-Sun ile karşılaşırlar ve onu görebildiğini fark eder. Daha sonra Na Bong-Sun’un bedenine girer. Bu şekilde Na Bong-Sun şef tarafından fark edilmeye başlar. Onu doğru düzgün tanımayan Kang Sun-Woo, tuhaf davranışları ile ona ilgi duymaya ve onu tanımaya başlar.
Dizi bu şekilde başlıyor. Na Bong-Sun hayalet sayesinde gizli aşkı olan şef ile yakınlaşmaya başlıyor. Dizinin konusu bu şekilde. Şimdi gelelim beni rahatsız eden şeylere. Neden bilmiyorum ama hayalet yüzünden yakınlaşmaları beni rahatsız etti. Na Bong-Sun olduğu için ondan hoşlanmaya başlaması daha iyi olurdu. Sonunu güzel toparladılar. O yüzden çok büyük bir sıkıntı olmadı. Ama beni başlarda bu durum biraz rahatsız etti.
Diğer karakterleri de çok sevdim. Kötü karakterler bile iyiydi. Genel olarak bakacak olursak dizi kötü değildi. Hem komik, hem romantik, hem dram. Ağlamaklı izleyeceğiniz sahneler de yok değil. Sonunda ne olacağını gerçekten merak ettirtiyor.
Bu arada en önemli detay bence Park Bo-Young’un ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğu. Yani karakter geçişini o kadar iyi veriyor ki hayretle izliyorsunuz. Hayalet içindeyken gerçekten sanki hayalet oymuş gibi izletiyor. Mimiklerine kadar aynı davranıyor. Bu yüzden hayran olmamak elde değil. Sevdiğim bir dizi oldu. Sadece beni rahatsız eden hayalet sayesinde aşık oluyor olmalarıydı. Dediğim gibi o his de dizi ilerledikçe kayboldu. Ben zaten genel olarak klasik romantik komedilerdense içinde biraz fantastik hikayeler gördüğüm zaman onu izlemeyi tercih ediyorum. Bu dizi de benim için öyle oldu. Bilim kurgu, fantastik konulu dizi ve filmler her zaman daha çok dikkatimi çekmiştir. Eğer siz de benim gibi bu tarz içerisinde fantastik hikayeler olan dizileri seviyorsanız bu dizi iyi gider diyorum. Başta dediğim gibi çok daha iyi diziler var ama bu dizi kötü bile olsa sırf Park Bo-Young’un oyunculuğu için bile izlenir. Eğer bu diziyi gördüyseniz ve izlesem mi izlemesem mi diye düşünüyorsanız, bence bir şans verin diziye derim. Umarım siz de severek izlersiniz diyor yazıma bir son veriyorum.
İyi seyirler dilerim Sevgili Okur! 🙂
Tür: Romantik, Komedi, Fantastik
Yönetmen: Yoon Je-Won
Senarist: Yang Hee-Seung
Yayıncı: tvN
daum: 9.5
Bölüm Sayısı: 16
Yapım Yılı: 2015
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore