Just Between Lovers

Just Between Lovers, taze bitmiş bir dizi daha. Bu aralar yayında olan dizilerin hepsi güzel. Ya da benim izlediklerim güzel çıktı. Bu diziyi aslında çok övemeyeceğim. Nedenini konusundan bahsettikten sonra açıklayacağım. Şimdilik söyleyebileceğim tek şey Junho’ya bayıldım. Sırf onun için diziyi izlemeye devam ettim. O zaman uzatmadan hemen konusundan bahsedeyim…

Just Between Lovers Konusu

Lee Kang-Doo, 20’li yaşlarında olan genç bir adamdır. Küçükken bir gün babasının çalıştığı alışveriş merkezine gider. Babasının işleri bitmediği için alışveriş merkezinin içinde bir kafede oturup onu beklemeye başlar. Bu sırada birden alışveriş merkezi sallanmaya başlar ve yavaş yavaş bina yıkılır. Enkaz altında kalan Lee Kang-Doo’nun bacağına bir demir saplanır. Küçük Lee Kang-Doo’nun hayali ise ünlü bir futbolcu olmaktır. Enkaz altından günler sonra çıkarılan Lee Kang-Doo bacağını eskisi gibi kullanamamaya başlar. Bu kazada babasını da kaybeder. Hayatı geçirdiği bu kazadan sonra hiç bir şekilde toparlanamaz ve başına hep kötü şeyler gelmeye devam eder.

Ha Moon-Soo, yetenekli genç bir kadındır. Elinden neredeyse her iş gelir. Mimari tasarımlar yapmaktadır. Yapılan projelerin maketlerini hazırlayarak para kazanır. Alışveriş merkezi kazasında o da oradadır ve Lee Kang-Doo gibi enkaz altında kalır. Küçük kız kardeşiyle beraber gittiği bu alışveriş merkezinden o tek başına çıkar. Kardeşi hayatını kaybeder ve bu yüzden kendisini suçlu hissederek yaşamaya devam eder. Kazadan sonra onun hayatı da güzel bir şekilde devam etmemiştir. Ama Lee Kang-Doo da, Ha Moon-Soo da yaşamak için içlerinde hep bir umut bulundururlar.

Just Between Lovers Yorumları

Konuyu toparlayacak olursak, geçirdikleri kazadan sonra yakınlarını kaybeden bu gençler hayatlarını mutlu bir şekilde yaşamaya çalışmaktadırlar. Bir şekilde bu ikilinin yolları kesişir ve hem beraber aynı iş için çalışmaya başlarlar hem de çektikleri sıkıntıları dindirebilmek için gayret gösterirler. Kötü zamanlar geçiren insanların her zaman bir umudu olması gerektiğini anlatıyor dizi. Belki mucize diye bir şey gerçekten vardır.

Dizinin konusunu nasıl anlatacağımı bir türlü bilemedim. Aslında izlerken kolay anlatabileceğimi düşünmüştüm ama öyle olamadı. Dizinin konusu fazla anlamlı ve derin bir konu. İnsanların ne kadar kötü şeyler yaşarsa yaşasın nasıl umut ettiklerini ya da edebileceklerini anlatıyor. Konu olarak biraz fazla dram gelebilir. Çünkü ben de izlerken biraz fazla acıklı buldum. Ama gerçek bir hayat izliyormuş hissi veriyor bu durum. Hayal ürünü yok, fantastik olaylar yok.

Şimdi dizi de sevmediğim şeylerden bahsedeceğim. Dizi yayına girdiğinden beri her hafta düzenli olarak izledim. Sıkılıp bırakmadım. Ama nedense dizi bana tam işlemedi. Konusunu sevdim ama duygusal açıdan pek bir şey hissedemedim izlerken. Özellikle romantik olan sahnelerinde. Kadın başrol olan Won Jin-A beni izlerken yordu. Kesinlikle romantik sahneleri çok kötüydü. Hiç sevmedim onun yerine başkası olsaydı belki daha çok sevebilirdim diziyi. Romantik sahnelerinde, özellikle yakınlaştıkları sahneler çok kötüydü. Oyunculuğunu beğenmedim. Tabi Junho toparlamış. Başta da dediğim gibi o olmasaydı izlemeye devam etmezdim. Özellikle öpüştükleri sahnelere dikkat edin kadında tık yok. Garipti yani. Sevemedim. Sevenler kusura bakmasın tabi.

Sonuç olarak diziyi genel olarak beğendim (kadın başrol hariç). Dizide çalan bütün şarkılar çok güzeldi. Onları da dinlemenizi öneririm. Dizinin bana kattığı bir şey varsa o da ne kadar kötü şeyler yaşarsak yaşayalım umut etmeyi bırakmamamız gerektiği oldu. Bunu bana katmış olması bile her şeye rağmen güzel. Dizi hakkında söyleyebileceğim daha fazla bir şey yok. Umarım yazımı beğenmişsiniz diyor ve yayına bir son veriyorum.

İyi seyirler dilerim Sevgili Okur! 🙂

Tür: Dram, Romantik
Yönetmen: Kim Jin-Won
Senarist: Yoo Bo-Ra
Yayıncı: JTBC
daum: 9.0
Bölüm Sayısı: 16
Yapım Yılı: 2017 – 2018
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore